Exploring extreme disruptions and resilience capabilities in fashion supply chains

Abstract

Küreselleşme ve teknolojik gelişmelerin ortaya çıkmasıyla birlikte, hızla değişen eğilimler ve artan talepler nedeniyle, moda endüstrisi üzerinde büyük bir baskı oluşmuştur. Bu durum, şirketleri her zamankinden daha fazla tedarik zinciri yönetimine odaklanmaya zorlamaktadır. Moda sektörünün volatilitesi nedeniyle arz ve talebi eşleştirmek zaten zorlu bir problemken, geçtiğimiz yıllarda küresel pazarda yaşanan dalgalanmalar tedarik zincirlerinde aksamalara sebep olmaktadır. Moda tedarik zincirleri üzerine bulunan mevcut literatürde, doğal ve insan kaynaklı afetler olmak üzere, finansal, etik ve çevresel risklerden bahsetmektedir. Bahsedilen tedarik zinciri düzensizlikleri başka tetikleyici etkilere sebep olarak domino etkisine yol açarak bütün tedarik zinciri ağını etkileyebilmektedir. Tedarik zinciri kabiliyetlerini operasyonel ve stratejik yapılarına entegre etmeleri tedarik zincirlerinin hayatta kalmasında büyük önem taşımaktadır. Son yaşanılan Korona virüs salgını nedeniyle de, bu tür aksamaları hafifletirken bir yandan da rekabet avantajı sağlamak adına elastik tedarik zinciri modeli giderek önem kazanmaktadır. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı Korona virüs salgını ve küresel ısınma benzeri ekstrem aksamaların global moda sektörü tedarik zinciri üzerine etkisini incelemek ve hangi direçli tedarik zinciri kabiliyetlerinin bu aksamalarda önem kazandığını ortaya çıkarmaktır. Bu bağlamda, ilk olarak sistematik bir literatür taraması yapılmış, ardından seçilmiş moda şirketleriyle yarı yapılandırılmış mülakatlar ve beraberinde haber içerik analizi gerçekleştirilmiştir. Niteliksel çalışmanın ardından, mülakatlardan elde edilen moda şirketleri ve tedarik zinciri yeteneklerini sınıflandırmak için bir matematiksel model geliştirilmiş ve böylece dayanıklılık stratejilerinin geliştirilmesine yönelik deneysel içgörüler sunulmuştur.

With globalization and the advent of technological developments, as well as rapidly changing trends and growing demands, there has been great pressure on the fashion industry, which forces companies to focus on supply chain management more than ever. While matching supply and demand is already a very challenging problem because of the market volatility in the fashion industry, with the disruptions that occurred in the global market over the past decade, both internally and externally, fashion retail companies encountered a series of difficulties which eventually led to breakdowns in the supply chain. Since the supply chain's success depends on its capacity to adapt to such changes, with the recent coronavirus outbreak, building a resilient supply chain becomes more important than ever for mitigating such risks while having a competitive advantage. The recent COVID-19 outbreak unveiled the shortcomings of existing supply chains globally and, accordingly, revealed the necessity of building resilient supply chains. Therefore, the aim of this thesis is to explore how disruptive events, particularly extreme disruptions such as the recent COVID-19 global pandemic and climate change, have affected fashion supply chains while investigating the supply chain capabilities implemented by fashion companies. In this regard, a systematic literature review is conducted first, followed by semi-structured interviews with selected fashion companies and news content analysis. Following the qualitative study, a mathematical model is developed to cluster fashion companies and supply chain capabilities revealed from the interviews, thereby providing empirical insights into the development of resilience strategies.