Essays on the macroeconomics of gender equality in the labor market

Abstract

Bu tez işgücü piyasasında cinsiyet eşitliği ile gelir dinamikleri arasındaki çift yönlü ilişkinin makroekonomik çıkarımları hususunda dört makale sunmaktadır. Ayrıntılı olarak, ilk makalede, cinsiyet eşitliğinin gelir yakınsaması üzerindeki etkisi OECD ülkeleri için neoklasik büyüme teorisi çerçevesinde araştırılmıştır. Gelir ile yüksek derecede etkileşim halinde olan sosyal kalkınma göstergelerinin de yakınsama davranışını örnek alabileceğini düşünürsek, bir sonraki makalenin araştırma konusu bu ülke grubunun cinsiyet eşitliği ölçütlerinde de yakınsama davranışı gösterip göstermeyeceğini belirlemek üzerine olmuştur. Dinamik panel veride oluşabilecek olası modelleme sorunlarını gidermek amacıyla yakınsama analizleri GMM tahmincileri tarafından gerçekleştirilmiştir. Bulgular cinsiyet eşitliğinin gelir yakınsaması üzerindeki olumlu etkisini ve cinsiyet eşitliği ölçütlerinin de koşulsuz ve koşullu yakınsama davranışı gösterdiğini OECD ülkeleri için güçlü bir şekilde kanıtlamıştır. Bir sonraki makalede, ekonomik kalkınmanın cinsiyet eşitliğine olan etkisi 'Cinsiyet Kuznets Eğrisi' hipotezi çerçevesinde analiz edilmiştir. CCE ve AMG yöntemleri kullanılarak OECD ülkeleri için yapılan tahminler panel genelinin hipotezi doğruladığını, fakat ülkeye özgü etkilerin çeşitlilik gösterdiğini, hatta hipotez ile çeliştiğini göstermektedir. Son olarak, dördüncü makalede, süreç içerisinde gerçekleşen yapısal kırılmalar da göz önünde bulundurularak cinsiyet eşitliğinin durağanlık özelliği ve uzun-dönem gelir elastikiyeti G7 ülkeleri için zaman serisi analizleri ile incelenmiştir. NP birim kök testi sonuçları şokların cinsiyet eşitliği sürecinde kalıcı etkiler bıraktığını tüm ülkeler için gösterirken, ARDL yaklaşımı tahminleri gelirin cinsiyet eşitliği üzerindeki olumlu etkisini G7 ülkelerinin beşinde sunmaktadır.

This thesis provides four essays regarding the macroeconomic implications of the two-way relationship between gender equality in the labor market and income dynamics. Particularly, in the first essay, the role of gender equality on income convergence is investigated for OECD countries within the framework of neoclassical growth theory. Given that any social development indicator that has a high level of interaction with income may also mimic convergence behavior, the research focus of the subsequent essay is on the identification of whether this group of countries will also converge in gender equality measures. The convergence analyses are performed by the GMM estimators to overcome potential modeling problems in dynamic panel data. The findings show strong evidence of the positive contribution of gender equality on income convergence and of absolute and conditional gender equality convergence across OECD countries. In the next essay, the impact of economic development on gender equality is analyzed in the context of 'Gender Kuznets Curve' hypothesis. The estimations by CCE and AMG methods ascertain that though the panel of OECD countries confirms the hypothesis, the country-specific impacts vary and even contradict. Finally, in the fourth essay, time series analyses are provided for G7 countries to determine the stationarity and the long-run income elasticity of gender equality, given the structural breaks in the process. The results by NP unit root test and ARDL approach reveal the shock persistence in gender equality process in all and the positive impact of income on gender equality in five out of G7 countries.