TR Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu / TR Dizin Indexed Publications Collection
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14365/4
Browse
Recent Submissions
Article Yaşlı Hastalarda Mide Kanseri Cerrahisinin Perioperatif Sonuçlarının Değerlendirilmesi(2025) Sezer, Taylan Özgür; Ersin, Muhtar Sinan; Fırat, Özgür; Bozbiyik, Osman; Uc, Can; Girgin, TolgaAmaç: Mide kanseri dünyada en sık görülen beşinci kanserdir. Toplumun yaşlanmasıyla beraber ileri yaş grubunda da mide kanseri görülebilmektedir. Çalışmamızın amacı 80 yaş ve üstü hastalarda mide kanseri cerrahisinin erken dönem sonuçlarının değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Ocak 2015 Haziran 2022 tarihleri arasında mide kanseri nedeniyle opere edilen 80 yaş ve üstü hastalar; klinik, histopatolojik ve erken dönem perioperatif sonuçlar retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya toplam 23 hasta dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 81.9 idi. Hastaların sekizi kadın 15’i erkekti. Üç hastaya neoadjuvant sistemik tedavi uygulanmış idi. On bir hastaya total gastrektomi, beş hastaya distal gastrektomi, yedi hastaya proksimal gastrektomi uygulandı. İlk 90 günde iki hastada (%8,69) eksitus, üç hastada (%13,04) morbidite gelişti. Sonuç: Yaşlı hasta grubu özel bir hasta grubudur. Tedavi süreci planlanırken hasta bazlı karar verilmelidir. Mümkünse medikal olarak fit hasta grubuna cerrahi rezeksiyon uygulanmalıdır.Article Göl Kirliliği Probleminin Çözümü için Hızlı ve Güvenilir Bir Sayısal Yaklaşım(2025) Gümgüm, SevinSu, hava gibi çevrenin temel bileşenlerinden biridir ve su kaynaklarının bozulması tüm canlı organizmaları tehdit etmektedir. Bu nedenle su kirliliği sorununu araştırmak büyük önem taşımaktadır. Göller, su kaynaklarının büyük bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı, üç adet birbiriyle bağlantılı gölden oluşan bir sistemdeki kirlilik dinamiklerini Gegenbauer dalgacık yöntemi ile analiz etmektir. Problem, her bir göldeki kirlilik oranının zamana göre değişimini temsil eden üç doğrusal diferansiyel denklem sistemi ile modellenmiştir. Zaman türevlerine, kesikli Gegenbauer dalgacık serisiyle yaklaşılmış ve diferansiyel denklem sistemi, cebirsel denklem sistemine dönüştürülmüştür. Elde edilen sayısal sonuçlar, literatürde mevcut diğer sayısal sonuçlarla karşılaştırılarak önerilen tekniğin güvenilir ve hızlı olduğu gösterilmiştir. Ayrıca, yöntemin yüksek doğruluk sağladığı ve bu nedenle diğer ekolojik olayların çözümünde de kullanılabileceği ortaya konmuştur.Article Yeni Teşhis Konulan Multipl Sklerozlu Bireylerde Servikal Omurilik Lezyonunun Üst Ekstremite Fonksiyonu Üzerindeki Etkisinin Değerlendirilmesi(2025) Cinar, Bilge Piri; Ozakbas, Serkan; Kaya, Ergi; Baba, Cavid; Özdoğar, Asiye Tuba; Yapıcı, Nurbanu Aygündüz; Karakas, HilalAmaç: Çok erken evre multipl skleroz (MS) hastalarında servikal kord lezyonlarının üst ekstremite fonksiyonları üzerindeki etkisini değerlendirmek ve bu popülasyonda üst ekstremite fonksiyonlarını etkileyen faktörleri tanımlamak. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 245 ilk semptomlardan 24 ay geçmiş ve 378 tanıdan sonraki altı ay içinde hastalık modifiye edici tedaviye (DMT) başlamış MS’li bireyler dahil edilmiştir. Üst ekstremite fonksiyonlarını değerlendirmek için Dokuz Çivi Peg Testi (N-HPT) uygulanmıştır. Servikal kord lezyonunun varlığına göre katılımcılar iki gruba ayrıldı. Bulgular: Gruplar arasında yaş, cinsiyet, hastalık süresi ve atak sayısı açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır. Ancak, toplam Genişletilmiş Engellilik Durumu Ölçeği (EDSS) skoru, piramidal ve duyusal fonksiyonel sistem skorları, servikal kord lezyonları olan MS’li bireylerde olmayanlara göre daha yüksek bulunmuştur. Tanıdan sonraki altı ay içinde DMT başlatılan katılımcılarda, dominant ve ortalama N-HPT performans süreleri, servikal kord lezyonu olan MS’li bireylerde olmayanlara göre anlamlı derecede daha uzun bulunmuştur. Ancak, ilk semptomlardan 24 ay sonra tanı konulan katılımcılar arasında gruplar arasında anlamlı bir fark gözlenmemiştir. Yaş, hastalık süresi ve tanıdan tedaviye kadar geçen süre, N-HPT performansını etkileyen önemli faktörler olarak belirlenmiştir. Daha genç, daha kısa hastalık süresine sahip ve tanı sonrası daha erken tedavi alan MS’li bireyler, diğerlerine göre daha iyi performans göstermiştir. Sonuç: Çalışmamız, MS’in erken evrelerinde bile servikal kord lezyonlarının üst ekstremite fonksiyonları üzerindeki etkisini vurgulamakta ve erken tanı ile DMT’lerin hızlı bir şekilde başlatılmasının önemini ortaya koymaktadır.Article Yaşam ve Reflektif Yargı Bağlamında Kant’ın Transendental Kavramını Yeniden Düşünmek(2025) Albayrak, Mehmet BarışBu makale, Kant'ın transendental kavramını, yaşam ve reflektif yargı bağlamında yeniden incelemektedir. A priori kavramların kökenlerini araştıran makale, Saf Aklın Eleştirisi'nde ve Yargı Gücünün Eleştirisi'nde vurgulanan “prefor- masyon-epigenesis” karşıtlığından yola çıkarak a priori kavramların verili değil, kendiliğinden oluştuğu epigenetik bir modele dayanabileceğini savunur. Bu noktada, Blumenbach'ın Bildungstrieb (oluşum dürtüsü) kavramından da yararlanılarak, yaşam formlarının gelişimi ile rasyonel kavramların kendi kendine oluşumu arasındaki paralelliklere işaret edilmektedir. Bu bağlamda, Yargı Gücünün Eleştirisi'nde, akıl ve yaşam arasındaki ilişkinin, nedensellik ve olumsallık gibi kavramları dönüşüme uğrattığı iddia edilmektedir. Bu bağlamda, Yargı Gücünün Eleştirisi'ndeki re- flektif yargı, yaşamın olumsallıklarına yanıt olarak yeni ilkeler yaratabilen otonom bir yeti olarak analiz edilmektedir. Catherine Malabou'nun çağdaş Kant yorumundan da yararlanan makale, transendentalin, en azından reflektif yargı çerçevesinde dinamik ve evrim geçiren bir yapısının olduğunu savunmaktadır. Bu sav aynı zamanda transendental kavramının yeniden yorumlanmasını talep etmektedir.Article Alternatif Eğitsel Materyal Olarak Masa Oyunu Tasarımı ve Sık Kullanılan Oyun Mekanikleri(2025) Güler, Tugcan; Acar, Ayşegül PınarBu çalışma, masa oyunlarının alternatif eğitim materyalleri olarak potansiyelini vurgulamak ve bilgi iletişimi için yapısal özelliklerini incelemek üzere gerçekleştirilmiştir. Oyun tasarımı, mekanikler, anlatı ve fiziksel oyun unsurlarının belirli bir tema bağlamında uyumla işlenmesi iken, bu makale özellikle eğitim içeriğine uyarlanabilecek masa oyunu mekaniklerini tanımlamaya ve açıklamaya odaklanmaktadır. Veri tabanları ve alan yazında yapılan kapsamlı incelemede, \"eğitsel oyun\" etiketiyle sınıflandırılmış 8614 kutu oyunu tespit edilmiş; bunlar arasında yapılan ikincil sınırlandırmayla 130 eğitsel masa oyunu örneği incelenmiş ve güncel yapımlarda sık kullanılan 17 adet oyun mekaniği belirlenmiştir. Nicel ve nitel verilerin içerik analizi ve sonrasında tematik analiz yöntemiyle incelenip yorumlandığı çalışmada, 130 oyun arasında tematik çakışmalarla çoklu olarak uygulanmış oyun mekanikleri, kullanım sıklıklarına göre listelenmiş ve “bulgular” bölümünde tekil betimlemeler halinde açıklanmıştır. Ayrıca, eğitsel içeriğe konu olan bilginin türüne göre kullanılan mekaniklerin dağılımı ve tematik örtüşmeleri, izleyen bölümde değerlendirilmiştir. Araştırmanın, eğitsel içerikli materyal geliştirme sürecinde öğretmen adayları, eğitmenler ve alan akademisyenlerine etkili bir kaynak oluşturacağı düşünülmektedir.Article HR-LCMS Based Metabolite Profiling of Methanolic Leaf Extract of Terminalia Pallida Brandis and Its Antioxidant Potential(2025) Guguloth, Dr. Sarvan KumarTerminalia species are being reported as medicinally useful. Terminalia pallida Brandis is one of the plants of the family Combretaceae. The aim of the present study is to catalog the phytochemical distribution and to validate the antioxidant potential of methanolic leaf extract (METP). Antioxidant potential of methanolic leaf extract was estimated by DPPH assay and phytochemical distribution was assessed by HR-LCMS analysis. The antioxidant test result of leaf extract displayed a potential free radical scavenging effect at test concentrations (p<0.001). In HR-LC-MS study a total of 29 bioactive compounds of a variety of chemical classes like flavanoids, alkaloids, fatty acids, diterpenoids, glycosides, amino acids and polyphenols etc were identified in both positive & negative ion mode, and among these few compounds possessed various biological activities. Based on these obtained results, it is concluded that METP constitute 29 bioactive compounds and possess potential antioxidant property in concentration dependent manner.Other Karaciğer Sirozlu Hastalarda Böbrek Fonskiyonlarini Değerlendirmede Nötrofil Gelatinase-Associated Lipokalin (NGAL)’in Rolü(2025) Soysal, Dilek; Aydın, Mesut; Pekdiker, Mete; Koç, Emrah; Turan, SezinÖZET GİRİŞ: Renal fonksiyon bozukluğunun erken teşhisi karaciğer sirozu için klinik ve prognostik öneme sahiptir. Renal fonksiyon bozukluğunu göstermede kreatinin ve kan üre azotunun (BUN) yaş ve kas kitlesine bağımlı olması dezavantajlarıdır. Siroz hastalarında renal fonksiyon bozukluğunu erken dönemde tespit edebilecek, yukarıda bahsedilen faktörlerden etkilenmeyecek bir parametreye ihtiyaç vardır. GEREÇ YÖNTEM: Çalışmadaki amacımız Child A ve Child B karaciğer sirozlu hastalarımızın renal fonksiyonlarını glomerüler filtrasyon hızı(GFR) karşısında değerlendirirken serum Neutrophil Gelatinase-Associated Lipocalin (NGAL) serum kreatinin ve BUN düzeylerinin duyarlık, özgüllük ve filtrasyon hızı için öngördürücü değerini araştırmaktı. SONUÇ: Çalışmamızın sonucunda Child A ve B evresindeki tüm hastalar için GFR tanımlamada serum NGAL in %45,8 kreatininin %88.5 ve BUN nin %84.2 pozitif prediktif değere sahip olduğunu gördük. Çalışmamızda NGAL değerinin 114,17 ng/ml ve üstünde olmasının glomerül filtrasyon hızını göstermede %68,75 duyarlık ve %50 özgüllüğe sahip olduğu sonucuna vardık. Tanıya yönelik yararlılık %47,4 olup, anlamlı bulunmadı.( p= 0,053). TARTIŞMA: Child A ve B evresindeki hastaların GFR lerinde oluşabilecek değişiklikleri öngörmesi açısından serum kreatinin değerlerinin BUN ve yeni bir belirteç olan NGAL den daha duyarlı ve özgül olduğunu göstermiştir. Anahtar kelimeler: Karaciğer sirozu, renal fonksiyonlar, NGALArticle Temiz Olanın Sınırları: Popüler Kültürde Simge-Nesne Olarak Ev Terlikleri(2025) Nasır, Esra BiciBu çalışma, kir, temizlik ve hijyen kavramlarının kültürel bağlamdaki inşa biçimlerini ve bu kavramların ev içi mekân düzenine etkilerini incelemektedir. Ev terliği kullanımı, dış dünyanın kirini evin mahrem alanının dışında tutma işleviyle, sadece hijyeni korumakla kalmaz aynı zamanda sembolik sınırlar da oluşturur. Tuvalet, balkon gibi farklı alanlara yönelik özel terliklerin kullanımı, evin içindeki mekânsal ayrışmayı ve hijyenin simgesel düzenini yansıtır. Popüler kültür ürünleri, bu pratiklerin analiz edilmesinde önemli bir kaynak olarak öne çıkar. Endüstriyel yöntemlerle üretilen bir tasarım nesnesi olan ev terliklerinin kültürel anlamlarını incelemek tasarım kültürü açısından da potansiyel arz eder. Bu çalışma, Gülse Birsel’in Yalan Dünya (2012 – 2014) veJet Sosyete (2018 – 2020) dizilerini inceleyerek ev terliğinin kültürel bir gösterge nesnesi olarak nasıl sahneye taşındığını ve toplumsal sınıflar ile hijyen anlayışları arasındaki farklarını mizahi bir dille nasıl tartışmaya açıldığını incelemektedir.Article İngilizce Öğretim Görevlilerinin Değerlendirme Kavrayışları ve Uygulamaları Arasındaki İlişki: Bir Karma Desen Araştırması(2025) Güngör, Müzeyyen Nazlı; Çekiç, İrem AksuÇalışmanın amacı: Öğretmenlerin değerlendirme kavrayışları ve inançları, uyguladıkları değerlendirme yöntemleri üzerinde etkili olmaktadır. Bu bağlamda, bu çalışma, İngilizceyi yabancı dil olarak öğreten eğitmenlerin değerlendirme kavrayışları ile kendi bildirdikleri değerlendirme uygulamaları arasındaki etkileşimi incelemeyi amaçlamaktadır. Materyal ve Yöntem: Veriler, Ankara/Türkiye’de hazırlık okullarında görev yapan 101 İngilizceyi yabancı dil olarak öğreten eğitmenden elde edilmiştir. Nicel veriler, Brown (2006) tarafından geliştirilen TCoA-IIIA aracılığıyla toplanırken, nitel veriler üç yarı yapılandırılmış odak grup görüşmesi oturumu yoluyla elde edilmiştir. Çalışmanın nicel kısmını analiz etmek için betimsel istatistikler kullanılmıştır. Nitel kısım ise, MAXQDA yazılımı kullanılarak kodların Brown’un önceden belirlenmiş dört teması (gelişim, okul hesap verebilirliği, öğrenci hesap verebilirliği ve alakasızlık) altında sınıflandırılması yoluyla içerik analiziyle incelenmiştir. Ayrıca, araştırmacılar, veri toplama ve analiz aşamalarında kendi görüş ve kararlarını yansıtmak amacıyla bir öz değerlendirme günlüğü tutmuştur. Bulgular: Çalışmanın bulguları, gelişim ve alakasızlık kavrayışlarının en çok kabul gören kavrayışlar olduğunu ve Türkiye’deki İngilizceyi yabancı dil olarak öğreten eğitmenlerin değerlendirme uygulamalarının Öğrenme için Değerlendirme (AfL) araçlarından Öğrenmenin Değerlendirilmesi (AoL) araçlarına kadar çeşitlilik gösterdiğini ortaya koymuştur. Çalışma, hizmet öncesi müfredatlarda değerlendirme bileşeni, dil öğretmenlerinin değerlendirme ihtiyaçları ve öğretmen eğitimi değerlendirme politikası konularında önemli çıkarımları vurgulamıştır. Önemli Vurgular: Eğitmenler, çeşitli değerlendirme araçları kullanmaktan yana bir tutum sergilemektedir. Biçimlendirici değerlendirmenin öğrenci motivasyonunu ve başarısını artırdığı, bu durumun eğitmenlerin Öğrenme için Değerlendirme (AfL) araçlarını tercih etmesinin nedenlerinden biri olabileceği düşünülmektedir. Ancak hizmet öncesi öğretmen eğitimi programlarındaki değerlendirme bileşeni, teori ile uygulama arasındaki bağı kurmada yetersiz kalmaktadır. Bu sorun, öğretmen adaylarının daha fazla gerçek hayat deneyimi kazanmalarının sağlanmasıyla çözülebilir.Article İmparatorluktan Cumhuriyete Çocuk İşçiler: Geçiş Mekanı Olarak Hereke Fabrika Yerleşkesi (1910’lar-1950’ler)(2025) Velipasaoglu, Didem YavuzBu çalışma, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yılları ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında Hereke Fabrikası’ndaki çocuk işçiliğinin değişen dinamiklerini incelemektedir. Osmanlı döneminde, fabrikadaki yönetim, işçilerin aileleri için ilk konut projelerini başlatmış ve tek başına çalışanlar ve çoğu yetim olan çocuk işçilerin barınması için lojmanlar inşa etmiştir. Cumhuriyet’in kurulmasının ardından, özellikle fabrikanın Sümerbank’a devrinden sonra, memurlar ve işçiler için konut projeleri devam etmiş, yetim çocuklar da hâlâ fabrikada çalıştırılmaya devam edilmiştir. Çocuk işçiliği ve yetimlerin durumu, işçi sınıfının büyük değişim geçirdiği Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında önemli bir rol oynamıştır. 1910’lar ile 1950’ler arasındaki bu geçiş dönemi, zorla çalıştırmadan gönüllü istihdama doğru kademeli bir kayma yaşanmış ve bu durum iş gücü dinamiklerini önemli ölçüde etkilemiştir.Article İzmı̇r Mutfak Kültüründe Göç ve Dini Pratiklerle Bağlantılı Gastronomi Turizmi Ürünü Gıdaların Gastronomi Turizmi Ürün Yolculuğu(2025) Öztürk, BetülYemek ve göç arasındaki ilişki, tarih boyunca mutfak kültürünün şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Hem ev sahipleri hem de göçmenler için bir bölgenin tarihi ve coğrafyası, belirli bir mutfak kültüründeki mevcut gıdalarını etkilemektedir. Bu çalışma, üç farklı mutfak öğesinin evrimini kapsamlı bir şekilde incelemektedir: boyoz, sübye ve midye dolma. Bu gıdalar, İzmir mutfağının gelişimine katkıda bulunan ayrılmaz bir bileşeni ve zengin bir mirası temsil etmektedir. Çalışma, bu yiyeceklerin evriminde dinin ve etnik kültürlerin etkisini ve İzmir'in mutfak mirasını nasıl sembolize ettiklerini araştırmaktadır. Bu üç sembolik yiyeceğin tarihsel seyrini izlemek için titiz bir belge analizi yapılmış, göçmenlerin ve diasporalarının ev sahibi mutfak kültürünün evrimi üzerindeki etkisi incelenmiştir. Bu çalışmanın bulguları, coğrafi ve tarihsel değişimlerin bu üç sembolik yiyeceğin mutfak geleneklerini etkilediğini ve göçmenler ile ev sahibi nüfus arasındaki etkileşimlerden etkilenen tariflerin uyarlanmasıyla sonuçlandığını göstermiştir. Sonuç olarak, turizm endüstrisinin gastronomi sektörüne de katkıda bulunan benzersiz mutfak ürünleri ortaya çıkmıştır.Article Üniversite Sanayi İşbirlikleri Bağlamında Ortak Değer Yaratma Kavramına Farklı Bir Bakış(2025) Aktan, AhenkÜniversite sanayi işbirlikleri üzerine çok sayıda araştırma yapılmıştır. Bu çalışmaların birçoğu, çeşitli faktörlerin bu işbirliklerini nasıl etkilediğini ortaya koymakla birlikte; üniversite sanayi etkileşimlerini hizmet baskın mantık yaklaşımı üzerinden ortak değer yaratma kavramı çerçevesinde yeterinde incelememiştir. Hizmet baskın mantık yaklaşımı; hizmetlerin, ilişkisel bağlamda çeşitli paydaş gruplarının eşzamanlı etkileşimleri tarafından ortaya çıkarıldığını ve değerin, kaynak bütünleştiricileri olan bu işbirlikçi etkileşimler aracılığıyla birlikte yaratıldığını ileri sürer. Ayrıca, ortak değer yaratma kavramının pazarlama literatüründe daha geniş bir şekilde çalışılmış olması gerçeğinden hareketle; çalışmada, üniversite sanayi işbirliklerinde, ortak değer yaratma kavramı hakkındaki bilgiye katkıda bulunmak amaçlanmaktadır.Article Comparison of Levenberg-Marquardt and Bayesian Regularization Learning Algorithms for Daily Runoff Forecasting(2025) Bor, Asli; Okan, MerveIn this study, Multilayer Perceptron (MLP) with Levenberg-Marquardt and Bayesian Regularization algorithms machine learning methods are compared for modeling of the rainfall-runoff process. For this purpose, daily flows were forecast using 5844 discharge data monitored between 1999 and 2015 of D21A001 Kırkgöze gauging station on the Karasu River operated by DSI. 6 scenarios were developed during the studies. Our findings indicate that the estimated capability of the Bayesian Regularization algorithm were close to with Levenberg-Marquardt algorithm for training and testing, respectively. This study shows that different network structures and data representing land features can improve prediction for longer lead times. We consider that the ANN model accurately depicted the Karasu flows, and that our study will serve as a guide for more research on flooding and water storage.Article Multipl Sklerozlu Bireylerde Üriner Semptomlar, Bağırsak Semptomları ve Cinsel İşlev Bozukluğunun Tedavisinde Pelvik Taban Kas Eğitimi: Geleneksel Derleme(2024) Kahraman, Turhan; Yavaş, İpek; Ertekin, ÖzgeMultipl skleroz (MS), santral sinir sisteminin otoimmün kaynaklı nöro dejeneratif bir hastalığıdır. MS’li bireyler santral sinir sistemi tutulumuna bağlı çok çeşitli semptomlar yaşayabilmektedir. MS’li bireylerin %80’inden fazlası üriner semptomlar, %39-73’ü bağırsak semptomları ve %40-90’ı cinsel işlev bo zukluğu bildirmektedir. Aynı zamanda bu semptomlar MS’li bireyin yaşam ka litesini olumsuz yönde etkileyen bir dizi soruna yol açmaktadır. Bu semptomların tedavisinde kullanılan fizyoterapi yöntemlerinden olan pelvik taban kas eğitimi günümüzde üriner inkontinans, pelvik organ prolapsusu ve fekal inkontinans için öncelikli tercih edilen bir tedavi seçeneğidir ayrıca cinsel işlevi iyileştirmede et kili olabileceğini gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Bu derlemenin amacı, MS’li bireylerde pelvik taban kas eğitiminin önemini ve MS’ye bağlı üriner semptom lar, bağırsak semptomları ve cinsel işlev bozukluğunun yönetimindeki yerini vur gulamaktır. MS’li bireylerde pelvik taban kas eğitimi üriner inkontinans, aşırı aktif mesane ve cinsel işlev bozukluğu tedavisinde etkili bir yöntemdir. Ayrıca pelvik taban kas eğitimi alan MS’li bireylerde yaşam kalitesi de artmaktadır. Li teratürde biofeedback eğitiminin fekal inkontinans ve konstipasyon için etkili ol duğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Çalışmalar müdahalelerini pelvik taban kas eğitimi olarak tanımlanmasa da biofeedback eğitimi pelvik taban kas eğitiminde egzersizlerin doğrulanması ve eğitimin gerçekleşmesi amacıyla kul lanılan bir yöntemdir bu nedenle de pelvik taban kas eğitiminin fekal inkonti nansı ve konstipasyonu tedavi etmede etkili bir yöntem olduğu görülmektedir. MS’li bireylerde üriner retansiyonun tedavi edilmesinde mevcut bir çalışma bu lunmasa da ümit vaat eden bir alandır ve araştırılması gerekmektedir. Ayrıca mev cut kanıtların güçlendirilmesi ve net bir tedavi protokolünün tanımlanması için metodolojik olarak kaliteli araştırmalara ihtiyaç vardır.Article İzmir'de Metil Alkol Zehirlenmesi: Retrospektif Analiz(2024) Çelik, Nazlı Durmaz; Kumcu, Müge Kuzu; Uysal, Hasan Armagan; Güllüoğlu, HalilAmaç: Bu çalışmada, İzmir'deki metil alkol zehirlenme vakalarının incelemesi amaçlandı. Hastalar ve yöntemler: Bu retrospektif çalışmaya 1 Ekim 2020-30 Ekim 2020 tarihleri arasında sahte alkollü içecek tüketimi nedeniyle metil alkol zehirlenmesi tanısı konan 15 hasta (14 erkek, 1 kadın; ort. yaş: 56,1±9,3 yıl; dağılım, 40-71 yıl) dahil edildi. Hastalar sağkalıma göre gruplandırıldı. Akut Fizyoloji ve Kronik Sağlık Değerlendirme II skorlaması ve Glasgow Koma Skalası skorları dahil olmak üzere demografik ve klinik veriler karşılaştırıldı. Bulgular: Hastalardan sekizi (%53,3) öldü ve yedisi hayatta kaldı. Hayatını kaybeden ve hayatta kalan hastalar arasında optik sinir tutulumu, mekanik ventilasyon ihtiyacı ve dispne açısından anlamlı bir fark yoktu (sırasıyla p=0,057, p=0,467 ve p=0,467). Bununla birlikte, hayatını kaybeden ve hayatta kalan hastalar arasında radyolojik görüntüleme, görme bozukluğu, gastrointestinal semptomlar ve vazopressör ajan ihtiyacı açısından anlamlı bir fark gözlendi (sırasıyla p=0,044, p<0,001, p=0,011 ve p=0,026). Mortalite; vazopressör ajan ihtiyacı, Akut Fizyoloji ve Kronik Sağlık Değerlendirme II skoru ve Glasgow Koma Skalası skoru ile anlamlı bir şekilde ilişkiliydi (sırasıyla p=0,009; r=0,645, p=0,009; r=–0,652, p=0,008; ve r=0,562, p=0,029). Sonuç: Metil alkol zehirlenmesi, Türkiye'de yaygın ve hatta artan bir sorun olup yüksek mortalite ve morbiditeye neden olmaktadır. Ulusal otoriteler tarafından bu sorunun önüne geçmek için klinik, sosyal ve ekonomik stratejiler geliştirilmelidir.Article Kâtip Yazardan Komut Veren Yazara: Senaryo Yazımında Yapay Zekâ Kullanımı Işığında Yazarlık, Otantiklik ve Yaratıcılığın Durum Değerlendirmesi(2024) Savk, Serkan; Gürsoy, A. ÖzgürÜretken yapay zekânın yaratıcı alanlara girişinin yol açacağı potansiyel zorluklar açık olsa da bunların kesin olarak nasıl ve hangi şekillerde vücut bulacağı henüz net değildir. Bu hususta önemli bir endişe, orijinal ve sahte arasındaki çizginin daha belirsiz hale geleceğidir. Bu çalışmada, dilin doğasına ilişkin bir dizi felsefi kuramdan yararlanarak, üretici yapay zekâ söz konusu olduğunda yazarlık ve özgünlük durumunun analiz edilebileceği kavramsal bir çerçeve oluşturuyoruz. İki kavramsal yönelimin, yani yapısöküm ve kökbilimin, yazarlığın her zaman bir ortak yazarlık olarak görülmesi gerektiği iddiasında birleştiğini savunuyoruz. Daha sonra bu kavramsal çerçeveye, senaryo çekici (logline) ve sinopsislerinin yapay zekâ desteğiyle üretildiği bir sınıf deneyinin sonuçlarını yorumlamak için başvuruyoruz. Araştırmamızın bulguları, yaratıcı üretimde kendilerini sorumlu biçimde ifade etmeleri için öğrencilerin eleştirel becerilerini geliştirmemiz gerektiğini göstermektedir. İnsan – yapay zekâ etkileşiminin potansiyelini ancak bu şekilde ortaya çıkarabiliriz.Article SistemDeğişimiTM Müdahalesinin İmmünosupresif İlaç Uyumunun Etkisi: Türk Bir Böbrek Nakli Alıcısının Olgu Çalışması(2025) Kankaya, Eda Ayten; Ordin, Yaprak Sarıgöl; Çelik, Buket; Karayurt, Ozgul; Yıldız, Serkan; Russell, CynthiaBöbrek nakli alıcılarında immünosupresif ilaçlara uyumsuzluk, nakledilen organın işlevini olumsuz etkileyen rejeksiyona yol açmakta ve ölüm oranları ile sağlık bakım maliyetlerini artırmaktadır. Bu makalenin amacı, SistemDeğişimiTM müdahalesinin uyumsuz Türk yetişkin böbrek nakli alıcılarında 6. ve 12. aylarda ilaç uyumu üzerinde bir dikkat kontrol müdahalesine kıyasla etkinliğini test etmek için tasarlanan ana çalışmadan bir vakayı bildirmektir. Bu çalışma, daha önce yayınlanmış olan yetişkin böbrek nakli alıcıları ile yürütülen Medication Adherence Given Individual Change (MAGIC) çalışmalarının yöntemlerini yansıtan Türk ebeveyn çalışmasından bir vaka raporudur. Bu çalışma, altı aylık yenilikçi bir SistemDeğişimiTM müdahalesine kaydolan, ilaç uyumu zayıf yetişkin bir böbrek nakli alıcısının vaka çalışmasını rapor etmektedir. İlaçlara bağlılık hemen artmış ve müdahale ve idame aşamaları boyunca sürdürülmüştür. SistemDeğişimiTM müdahalesi, ilaç uyumunda anında ve sürekli iyileşmelerle sonuçlanmıştır. Hasta, dozların zamanlamasını düzenli olarak gerçekleşen bir davranışa bağlayarak iyileştirerek ilaç uyumunda klinik olarak anlamlı bir artış (%23) yaşamıştır. Bu çalışma, farklı bir kültürde gerçekleştirilen ilk vaka çalışması ve uluslararası literatürde bu konuda yapılan ikinci vaka çalışmasıdır. SistemDeğişimiTM müdahalesi bu bireyde ilaç uyumunu ve yaşam kalitesini artırmada etkili olmuştur.Article Bir İnsan Hakkı Olarak Dijital Eğitim ve Olağandışı Durumlar(2025) Erol, Dr. Melih UğraşGünümüz koşullarında pek çok konu dijital ortamda şekillenmektedir. Bunlardan bir tanesi de dijitalleşme, insan hakları ve eğitimin birbirleriyle olan ilişkisidir. Dijital ortamda şekillenen eğitim, dijital eğitim, artık insan hakları hukukunun konusu haline gelmiştir. Bir insan hakkı olarak dijital eğitim hakkı, yarattığı imkânlarla insan hakları açısından son derece faydalı olabilir; ancak zorluklar nedeniyle bazı soru işaretlerini de beraberinde getirebilmektedir. Özellikle afet, savaş, silahlı çatışmalar veya salgın hastalık gibi olağandışı durumlarda, oluşabilecek olumsuz koşulları engelleyerek veya neticelerini hafifleterek eğitim hakkını güvence altına alan dijital eğitim hakkı büyük önem taşımaktadır. Olağandışı durumlarda, dijital eğitim hakkı ve dijital imkânlar sayesinde eğitimin devamlılığı sağlanırken, dijital dünyanın getirdiği sorunlar bazı risklere yol açabilmektedir. Mevcut çalışma, eğitim hakkının dijital ortamda şekillendiğini ve dijital eğitimin bir insan hakkı olarak kabul edilmesinin zorunlu olduğunu savunmaktadır. Ayrıca, dijital eğitim hakkının diğer insan haklarıyla ilişkisi değerlendirilmektedir. Eğitim, dijitalleşme ve insan hakları arasındaki etkileşimin karmaşıklığı ile olağandışı durumlarda dijital eğitim hakkıyla bağlantılı dinamiklerin değişkenliği ele alınmaktadır.Article Ekobot: Türkçe Destekli Akıllı Sanal Akademik Danışman(2025) Topalli, AycaBu çalışmada üniversite öğrencilerine sanal danışman olarak yardımcı olabilecek, Türkçe destekli bir akıllı yazılım, EkoBot sunulmuştur. Bu yazılımla öğrencilerin sorularına doğru ve hızlı bir şekilde yanıt almaları hedeflenmiştir. Bunun için yapay zekâ destekli büyük dil modellerinden yararlanılmıştır. Büyük dil modelinin, eğitimi sırasında kullanılmamış, üniversite yönetmeliklerine dayalı yanıtlar verebilmesi için bu belgeler modele dışardan verilmiş ve “almayla artırılmış üretim” yöntemi kullanılmıştır. Önerilen sistemin performansını ölçmek için ucu açık ya da olumlu ve olumsuz yanıtlara sahip 100 adet soru üretilmiştir. Alma kısmında, soruya en çok benzeyen beş bağlam metni ile %100 başarım elde edilmiştir. Üretme kısmında, yanıt ile bağlam benzerlikleri 0,82 olarak bulunmuştur. Ayrıca önerilen çözümün bir Web sayfası olarak çalışan bir prototipi hazırlanmış ve öğrencilerin kullanımına sunulmuştur.Article Culinary Medicine: A New Era of Health Through the Kitchen(2025) Ozdogan, Osman Nuri; Öztürk, BetülCulinary medicine is a recently established field of study that employs an innovative approach to food and cooking with the objective of promoting healthy ageing, mitigating the effects of chronic diseases, and addressing lifestyle diseases. Over the past decade, the discipline of culinary medicine has been incorporated into several different academic fields, including medicine, nutrition and dietetics, nursing, physician training, clinical practice, and gastronomy and culinary arts. The objective of this study is to examine the researchers published in Scopus in terms of descriptive, performance and research themes through the implementation of bibliometric analysis. The findings indicated that the field of culinary medicine originated in the USA, with the majority of studies conducted by US-based institutions. In the preceding five years, there has been a notable increase in research activity in this area, with a significant rise in the number of studies published in comparison to previous years.

